Gay Erotic Stories

(Tarlabaþý - Ýstanbul) - O gece iyi bir pompa için her þeyimi verirdim. Kulübe girer girmez etrafýma bakýnmaya baþladým. Ýþte aradýðým orada duruyordu. Uzun boylu, deri ceketli. Yanýna yaklaþtým. Kulübün o kalabalýk halinde bile vücudundan yayýlan erkek kokusu baþýmý döndürüyordu. Yanýnda durmak bile sikimi bir daha inmemek üzere kaldýrmýþtý. Ona olan ilgimi farketti. Tuvalete doðru yürüdü. Jean pantolonunun kýçýna denk gelen yerinde Amerikan bayraðýndan bir yama vardý. Ýri kalçalarýnýn üstüne bir taç kondurmuþ gibiydi. Ayaðýndaki pis kovboy çizmelerini de görünce hiç düþünmeden arkasýndan gittim. Tuvalette yanyana iþedik. Dayanamayýp eðildim. Sikine baktým. "Açýkta bir þey mi gördün?" dedi. Baþýmý eðdim. Yüzüm kýzarmýþtý ama yine de kendimi tutamayarak, baþým önümde "Evet!" dedim. Onu takip etmemi söyledi. Klüpten çýktýk. "Beni evine götür" dedi. Sözünü dinledim. Eve gelip ýþýklarý yaktýðýmýzda salonun duvarýna yaslandý. Sikini iþaret ederek "Hepsi senin, ama önce onu ne kadar çok arzu ettiðini ispat etmelisin" dedi. Önünde diz çökerek pantolonunun üstünden gittikçe kabaran sikini kokladým. Tapýnýrcasýna yüzümü efendimin sikine sürttüm. Sað bacaðýný kaldýrarak çizmesini omzuma bastýrdý. Artýk tamamen kendimi kaybederek çizmelerini koklamaya ve yalamaya baþladým. Çizmeleri çýkardým. Çorabýný uzun uzun kokladým. Bir erkekten gelebilecek her türlü kokuyu severim. Kemikli ayaklarý vardý. Çoraplarýný çýkarýp parmaklarýnýn arasýný yalamaya baþladým. Zevkten baþým dönüyordu. Onun da hoþuna gitmiþti. Kemikli topuklarýný yalamaya baþladým. "Eðlence bitti" dedi. Sikine avuçlayarak " Ýþ baþýna, canýmý acýtýrsan doðduðuna piþman ederim. Güzelce ye. Senin için ýsýttým" dedi. Doðrularak pantolonunun düðmelerini çözdüm ve pantolonunu indirdim. Karþýmda 20 santimlik tapýlacak bir kamýþ duruyordu. Hepsini aðzýma aldým. Hakikaten ýsýtýlmýþ gibi sýcaktý. Ellerimle yuvarlak kalçalarýný tuttum. Eliyle saçlarýmý çekerek, "Dokunmak yok" dedi. Baþýmý kaldýrarak titreyen bir sesle "Lütfen" dedim, "Lütfen izin ver, bütün vücuduna dokunayým." Elleriyle saçlarýmý tuttu ve baþýmý sikine doðru götürdü. Aðzýmý sikiyordu. Boðulacaðým zannettim. Bütün marifetimi gösterdim. 5 dakika bütün boðazýmý zonklatarak emdim, emdim. Sonra baðýrarak geldi. Bütün dölünü aðzýma boþalttý. Bir damlasýný dýþarý býrakmadým. Dizlerim titriyordu. Geldikten sonra hemen beni ayaðýyla yere itti. "Hepsini yuttun mu? Saf gýdadýr. Senin gibi yavrularýn boðazýný temizler" diye güldü. Yerdeki çorabýný aldým ve çorabý bana býrakmasý için yalvardým. Çýkardýðým çizmesini giydirdim. Diðer çizmesini de yalayarak parlattým. Kapýya doðru yürürken tekrar yanýma geldi. Saçlarýmý çekerek kulaðýma "Çalýþkan bir yavrusun, arasýra beni gör, yýkama yaðlama yaparsýn" dedi. Kulak mememi kanatacak kadar ýsýrdý. Kapýyý çarpýp çýktýktan sonra çorabýný koklayarak yere uzandým, son üç saattýr kalkýk duran sikime elimle iyi bir kýyak çektim.